Siirt Kurtalan doğumlu olduğunu belirterek sözlerine başlayan Birsöz Group Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Bingöl, "Birsöz Group bir aile şirketidir. Şirket olarak en büyük hedefimiz ülkemize hizmet etme düsturudur. Bunu yaparken istihdama katkı sağlamak, üretime destek olarak katma değerler oluşturmak ve bizden sonraki nesillere örnek teşkil ederek ülkemizin büyümesine ve gelişmesine katkı sağlamaktır. Şirketimizin yaklaşık 1000 çalışanı vardır. Birsöz Group ailesi olarak inşaat, lojistik, enerji, maden, akaryakıt ve tarım başta olmak üzere birçok sektörde faaliyet göstermekteyiz. Aynı zamanda Limak Çimento Grubu ile 25 yıla yakın süredir ana bayilik şeklinde çimento pazarlama ve nakliye, lojistik, hammadde tedariki gibi işlerde partnerlik yapıyoruz.
111 KONUTLUK PROJE
En çok gurur duyduğumuz konu memleketimiz Siirt'in Kurtalan ilçesinde aile mirasımız olan boş arazilerde oluşturduğumuz Siirt Fıstığı bahçeleridir. Hem bölge ekonomisi açısından hem de tarımsal üretimi desteklemek açısından bizi en çok mutlu eden işlerden biridir. Taahhüt işleri olarak altyapı çalışmaları kapsamında karayolu işlerimiz vardır. Üstyapı alanında da tecrübemizi pekiştirmek adına Nevşehir'de TOKİ'nin iki ihalesini kazandık. Nevşehir Hacıbektaş Savat Mahallesi'nde 111 konutluk ve Nevşehir Merkez Kaymaklı Beldesi'nde 67 konutluk projelerin inşaatına yeni başladık. Son yıllarda enerji alanında da yatırımlar yaptık.
GÜÇLÜ YATIRIMLAR
İlk olarak Eskişehir'in Sivrihisar ilçesinde 6 MW'lik Biogaz enerji santrali yapımını tamamlayarak devreye aldık. Bu yatırım hem geri dönüşüm açısından hem de yeşil enerji verimliliği açısından önemlidir. Devamında ise Siirt'in Baykan ilçesinde 3 ayrı baraj gövdeli toplamda 115 MW'lık HES projemizin yapımı devam etmekte olup 2026 yılında faaliyete almayı hedefliyoruz. Bu yatırımların haricinde Edirne'de 105 MW'lık bir RES projemiz ile 100 MW'lık GES projemizin de çalışmaları devam etmektedir" dedi.
Kentsel dönüşüm konusunda vatandaşların bilinçlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Bingöl, "Türkiye bir deprem ülkesidir. 6 Şubat 2023'te asrın felaketi olarak tarihe geçen bir deprem yaşadık. Daha öncesinde 1999 yılında Kocaeli Gölcük depremini yaşadık. Eğer ki o gün İstanbul yeni imar mevzuatına göre inşa edilmiş olsaydı bugün olası İstanbul depremini konuşmazdık. Çıkarılan imar ile ilgili kanunlar bence yeterlidir. Ancak ülkenin eğitim seviyesini yükseltmeden bu işleri başarabilmek mümkün değildir.
DEPREMLE YÜZLEŞMEK
Ülkenin deprem gerçeğine göre şehirler kurulmalıdır. Dikey değil yatay mimariye öncelik verilmelidir. Bu yapılar yapılırken TOKİ'nin yapmış olduğu tünel kalıp sistemli evlerin sağlamlığı Kahramanmaraş merkezli depremlerde görülmüştür. Mesele bunu genele yayabilmektir. TOKİ şehir merkezlerinin dışında sağlam zeminlere az katlı yapılar yaparak bunu başarmaktadır. Burada devlete düşen görev şehirlerin sağlam zeminli yerlerine imar izinleri vererek yeni yerleşim bölgeleri açmak ve arazi fiyatlarının düşmesini sağlayarak rantın önüne geçmektir. Vatandaşlar ise ikamet ettikleri evlerin bir an önce depreme dayanıklılığını test ettirmeli, güvenli değil ise devlet destekli dönüşümlerden yararlanarak konutlarını yenilemelidir. Bu tek başına devletten beklenebilecek bir olay değildir.
KANUNLA DEĞİL, BİLİNÇLE HIZLANIR
Kentsel dönüşüme vatandaşlar önayak olmalı ve kentsel dönüşümün ilerlemesi için bizzat vatandaşlar devlet ile işbirliği içinde olmalıdır. Çünkü o vatandaşların evlerinde ailesi ve çocukları yaşıyor. Bir insanın ailesinin canından değerli ne olabilir? Ailesinin can güvenliği olmayan bir insan ne kadar rahat yaşayabilir? Biz bu mantığı değiştirmeliyiz. Önceden kentsel dönüşümde kat maliklerinin 3'te 2'sinin onayı gerekiyordu. Daha sonra yeterlilik oranını yüzde 50'den fazlası olarak değiştirdiler. Fakat buna rağmen kentsel dönüşüm yavaş ilerliyor. Kentsel dönüşüm devletin asli görevi değildir. Devletin asli görevi eğitim, sağlık ve güvenliktir. Vatandaşlar bu konuda bilinçlendirilmelidir. Eğer vatandaşlar bilinçlenmezse hiçbir kanun işlemez. Deprem konusunda tedbir almayarak ve "takdir-i ilahi" diyerek sadece kendimizi kandırıyoruz" diye konuştu.
MURAT KURUM BAŞARILI BİR BAKAN
Altyapıda ve üstyapıda hükümetin başarılı Devlet Bakanları olduğunu ifade eden Bingöl, "Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanımız Murat Kurum Bey gerçekten işini takip ediyor ve işlerin zamanında bitirilmesi için büyük gayret gösteriyor. Başarısında uzman bir ekip eşliğinde ve gece gündüz demeden çalışmalarının da payı büyüktür. Hem sosyal konut yapımında hem de kentsel dönüşümde başarılı işlere imza attılar. En son emlak katılım sertifika satışları ve vatandaşın güveni sayesinde ciddi bir talep oluştu. Sonraki yıllarda özellikle sosyal konutların inşasında bu modelin daha çok işleyeceği inancındayım. Mesela çok takdir ettiğimiz Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Abdulkadir Uraloğlu Bey'in de Karayolları Genel Müdürlüğü'nde 25 yıllık bir emeği vardır. Özellikle son yıllarda TCDD'nin gelişmesi için verdiği uğraşlar herkesin takdirini toplamaktadır. Göreve geldiği günden beri altyapı ve yollarla ilgili aldığı kritik kararlar bu işte ne kadar bilgili ve ileri görüşlü olduğunu göstermektedir. Sayın Bakanımız Murat Kurum Bey de şantiyelerde yetişerek bugünlere geldi. Bundan dolayı altyapıda ve üstyapıda önemli bir seviyeye geldik. Türkiye'de önceden toplu konut üretimi yıllık 50 bin seviyesindeydi. TOKİ ile birlikte yıllık konut üretimi 500 bine çıktı. Türkiye aslında devletiyle ve müteahhitleriyle kentsel dönüşüme hazırdır. Bu ivme ile daha başarılı olunacağına inanıyorum. Ayrıca hem devletimize hem de Sayın Bakanlarımıza 6 Şubat depreminde ve sonrasında özverili çalışmalarından dolayı bir vatandaş olarak teşekkürü borç bilirim" diyerek sözlerini tamamladı.
UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.