'HES projelerini hafife almayın'
DSİ 7. Bölge Müdürü Ömer Faruk Yiğitsoy, HES projelerinin dışa bağımlılığı azaltacağını ve milli kaynakları yatırıma dönüştüren stratejik bir unsur olacağını söyledi. Yiğitsoy, 'Basit eleştirilerle sırf muhalefet olsun diye bu dev projeleri hafife almak doğru değildir' dedi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

DSİ 7. Bölge Müdürlüğü tarafından yapımı sürdürülen Topçam Barajı ve HES Projesi, Yozgat Çekerek Barajı, Sinop Saraydüzü Barajı, Tokat Güzelce Barajı ve Alpu Barajı hakkında bilgi verir misiniz?

Bölgemizde şu anda inşaatı devam eden 5 adet barajımız vardır. Ordu İli, Mesudiye İlçesi, Topçam Beldesinin 4 km. güneybatısında Melet Irmağı üzerinde inşa edilen 122 metre yüksekliğindeki Topçam Barajı’nda 60 MW kurulu gücündeki santral ile yılda 199 milyon KWH enerji üretilecektir. Baraj inşaatı 2011 yılı Nisan ayında tamamen bitirilmiş olup; santral binasında elektromekanik teçhizat montajı devam etmektedir. 2012 yılı Şubat ayında enerji üretimine başlanacaktır.

YOZGAT ÇEKEREK BARAJI VE SİNOP SARAYDÜZÜ BARAJI 2011 YILINDA BİTECEK

Yozgat, Tokat, Amasya ve Çorum illerine ait 65 bin 323 hektar tarım alanını sulayacak ve 14,4 MW kurulu gücündeki santral ile yılda 50 milyon KWH elektrik enerjisi üretecek olan Çekerek ( Süreyyabey ) Barajı inşaatında yüzde 95 seviyesine gelinmiş olup; 2011 yılı sonunda tamamen bitirilecektir. 102,5 metre yüksekliğinde ve 1,310 milyar metreküp depolama kapasitesine sahip Çekerek Barajı 1998 yılında ihale edilmiş olmasına rağmen 2003 yılına kadar yeterli seviyeye getirilemeyen inşaatımızda Çevre ve Orman Bakanımız Sayın Prof. Dr. Veysel Eroğlu‘nun destekleri ile iş 2011 yılı sonunda tamamen bitirilecektir. Yine aynı şekilde; Sinop Saraydüzü İlçesinde 3 bin 428 hektar tarım alanını sulayacak ve ilçenin uzun vadeli içme suyu problemini tamamen çözecek olan 73,5 metre yüksekliğindeki Saraydüzü Barajı da 2011 yılı sonunda tamamlanacaktır. Yapılan planlama revizyonu ile sulama sistemi borulu şebeke olarak tasarlanmış olup, proje yapım ihalesi 2011 yılı Haziran ayında yapılacaktır.

GÜZELCE BARAJI VE ALPU BARAJLARI 2012 YILINDA BİTECEK

Tokat ilimizde 2 adet baraj inşaatımız devam etmektedir. Çamlıbel Ovasında 4 bin 20 hektar tarım alanını sulayacak olan 57,5 metre yüksekliğindeki Güzelce Barajı ile Sulusaray İlçesindeki Alpu Ovası’nda 4 bin 619 hektar tarım alanını sulayacak olan 65 metre yüksekliğindeki Alpu Barajı inşaatlarımızda çalışmalar hızla devam etmektedir. 1995 yılında ihale edilen ve uzun süredir yapımları sürüncemede kalan bu iki baraj inşaatımızda son yıllarda verilen ödeneklerle hızlı bir çalışma temposu yakalanmış olup; bunun sonucu olarak bu iki barajımız da 2012 yılında tamamen bitirilecektir.

'DIŞA BAĞIMLILIĞIMIZ AZALACAK'

HES projeleri hakkında ne düşünüyorsunuz? Halkın HES projelerine olan tepkisi hakkında ne söylemek istersiniz?

HES projeleri konusunda şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Türkiye’nin enerjiye acil ihtiyacı var. Toplumsal refah düzeyinin gelişmesi ve sanayi anlamında kalkınabilmek için enerji temin güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu ise yeni enerji kaynaklarının ülke kullanımına sunulması ile mümkündür. Dolayısıyla her yıl artan ihtiyacı karşılayabilecek şekilde enerji üretim tesislerinin işletmeye alınması önem arz etmektedir. Enerji temin edilen kaynakların sayısının artırılmasının yanı sıra, kaynak çeşitliliğinin de sağlanması gerekmektedir. Tek kaynaktan temin yapılması bu kaynakta kesinti yaşanması durumunda talebin karşılanamaması risklerini de beraberinde getirecektir. Yani sadece hidrolik enerji veya sadece doğalgaza bağlı bir enerji gelişimi hatalı bir çözüm olacaktır. Bu nedenle doğalgaz, hidrolik enerji, rüzgâr enerjisi v.b. enerji üretim argümanları doğru bir planlama esasına göre ülkeye kazandırılmalıdır. Yapılan planlama kapsamında özellikle dışa bağımlılığı azaltacak şekilde yenilenebilir ve milli kaynakların öncelikle yatırıma dönüştürülmesi stratejik bir unsur olarak da önem arz etmektedir. Bilindiği üzere önceki yıllarda enerji tesisleri inşa etmek sadece devletin görevi iken 2003 yılında çıkan 4628 sayılı yasa ile enerji amaçlı tesisler inşa etme ve işletme imkânı özel sektöre de verildi. Bana göre bu son derece olumlu bir uygulamaydı. Tabir-i caizse halk arasında söylenen bir laf vardır; ‘Su akar, Türk bakar’ diye. Şimdi 4628 sayılı yasa ile enerji üretimi amaçlı tesislerin özel sektör tarafından yapılması konusu gündeme gelince özel sektörde bu işe hızla sarıldı. Ülkemizin gelişmekte olan bir ülke olduğu unutulmamalıdır. Her yıl ortalama yüzde 7 oranında enerji ihtiyacımızın artacağı öngörülmektedir. Bu nedenle talebin gerçekleşmesini beklemeden enerji üretimi yapacak tesislerin bir an evvel inşa edilerek işletmeye alınması gerekmektedir. Küreselleşen dünya ile ekonomik yönden rekabet edecek bir sanayileşmenin ve enerji güvenliğimizin sağlanması, kalkınmamız açısından olmazsa olmazımızdır. Gelecek yıllarda ülkede yaşanabilecek enerji yetersizliği ile karşılaşmamak için hidrolik enerji temin amaçlı projelerin yanı sıra diğer enerji türlerinin de enerji portföyüne dâhil edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle yenilenebilir ve milli kaynaklarımız olan yılda yaklaşık 8 Milyar dolar tutarında suyun denizlere boşa aktığı düşünüldüğünde bu kaynakların ekonomiye kazandırılması sonucunda hedeflenen projeler gerçekleşince ülkemizin enerjide dışa bağımlılığı azalacaktır. Kısacası HES projelerine devlet ve millet olarak gereken önemi vermek zorundayız. Basit eleştirilerle sırf muhalefet olsun diye de bu dev projeleri hafife almak doğru değildir.

'GÖLET İNŞAATLARININ HIZLANDIRILMASI ÖNEMLİ'

Çevre ve Orman Bakanlığı’nın ‘1000 günde 1000 gölet’ projesi hakkında ne düşünüyorsunuz ve bu kapsamda DSİ 7. Bölge Müdürlüğü olarak neler yapıyorsunuz?

Sayın Çevre ve Orman Bakanımız Prof. Dr. Veysel Eroğlu, gölet yapımlarına da hız verilmesi hususunda adeta slogan haline gelen ‘1000 günde 1000 gölet’ projesini DSİ Genel Müdürlüğü’nün uhdesinde başlattı. Böyle hedef belirlemenin çok büyük faydası oluyor. 2010 yılında benzer bir çalışma ile Taşkınla Mücadele Yılı faaliyetleri kapsamında 60 adet taşkın koruma projesinin ihalesini yaptık ve aynı yıl içerisinde 25 tane projenin inşaatını da bitirdik. Hedef belli olduğu zaman ödenek sıkıntısı olmuyor ve motivasyon da yüksek oluyor. 2011 yılını da kapsayan önümüzdeki 3 yılda hayata geçirilecek olan ‘1000 günde 1000 gölet’ projesinin ismi ‘Göl-Su Projesi’ olarak değiştirildi. Dolayısıyla büyük projeleri inşa ederken daha küçük ve daha lokal projeler olan gölet inşaatlarının da hızlandırılması, hizmetin kırsal kesime dağılması açısından da çok önemli oluyor. Böylece hizmet daha geniş kitlelere de ulaşabiliyor. Hem vatandaşlardan gelen sulama taleplerini, hem kendi çalışmalarımız sonucunda potansiyel olarak belirlediğimiz yerlerde, hem de daha önce Köy Hizmetleri’nin çalıştığı ama bugüne kadar hizmete geçiremediği İl Özel İdaresi’nde olan DSİ kriterlerine uygun projeleri de değerlendirmek açısından hızlı bir çalışmanın içerisine girdik. Şu anda bölgemizde yaklaşık 50’nin üzerinde gölet planlamasını ön incelemesi aşamasında çalışıyoruz. Ön incelemesi olumlu olan 40 tane göletimizin de 2011 yılı içerisinde gruplar halinde planlama ihalelerini yapacağız.