Sağlık Bakanlığı kaplıcalar ile ilgili yeni genelge yayınlamalı
Oylat Kaplıcaları Genel Müdürü Fahri Ekren; Türkiye’de doktorların Sağlık Bakanlığı’nın düzenleyeceği yeni bir genelge ile romatizma ve kireçlenme hastalarına ilaç tedavisi yerine kaplıca tedavisi tavsiye etmesi gerektiğini söyledi.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

TÜRKİYE’DE 1300 TANE TERMAL SU KAYNAĞI VAR

Türkiye'deki termal turizm hakkında neler söylemek istersiniz?

Türkiye’de termal turizm yatırımları son yıllarda büyük bir ivme kazandı. Önceki yıllara göre kendimizi mukayese ettiğimizde yerimizde saymışız diyebiliriz. Almanya, Avusturya, Norveç, Çekoslovakya, Romanya termal turizminde önde gelen ülkelerdendir. Avrupa’da bile termal turizm bu kadar gelişmişken Türkiye’nin 7. sırada olması beklenilen bir sonuç değildir. Türkiye ise su zenginliği bakımından birinci sırada ama biz bu su zenginliğini değerlendiremiyoruz. Türkiye’de 1300 adet termal su kaynağı var. Bu kaynakların yüzde 30’u kullanılıyor. Kaynakların tamamı kullanılabilse çok iyi olur. Bunun için önce altyapı oluşturulması gerekir. Termal su havzalarının olduğu bölgelerde ulaşım ağı ve havaalanı olmadığı için yurtdışından turist getirilmesi imkansız oluyor. Çünkü Türkiye’deki bütün termal tesisler toplam 35.000 yatak kapasitesine sahiptir. Sadece Oylat’ta 1400 yatak bulunmaktadır. Daha kaliteli hizmet vermek için bu yatak kapasitesinin büyütülmesi gerekir. Kullanılamayan termal su havzaları boşu boşuna denizlere dökülüyor. Türkiye’deki diğer mevcut termal su havzalarının da kış turizminde değerlendirilmesini istiyoruz. Turizm sadece yazın değil yılın 12 ayında olmalıdır. Biz bile 7 senedir Oylat yolunun iyileştirilmesi için uğraşıyoruz. Oylat Kaplıcaları olarak 12 ay hizmet veriyoruz. Bu yüzden ulaşım konusunda büyük sıkıntılar yaşıyoruz.

DOKTORLAR HASTALARINA KAPLICA TAVSİYE EDEBİLMELİ

Termal tesisler sağlık tedavileri için de kullanılabilir mi?

Bence bu konuda Türk doktorlarına önemli görevler düşüyor. Fakat doktorlar hastalarını hep kimyasal ilaçlara alıştırıyor. Kireçlenme hastası olan bir kişiye hap reçetesi yazılıyor. Ben bu konuda Türk doktorlarını hep eleştiriyorum. Çünkü Avrupa’da vatandaşlar devletten 15.000 € ödenek alarak termal tesislerde tedavi görmeye geliyor. Türk halkının böyle bir imkanı yok. Bu yüzden Türkiye’deki doktorların Sağlık Bakanlığı’nın da düzenleyeceği yeni bir genelge ile kaplıcaların faydalarını öğrenmeleri ve hastaların tedavi sürecine göre kaplıca tavsiye etmeleri gerekir. Bu konuda devletin öncü olması gerekir. Çünkü kaplıca suyunun faydaları saymakla bitmez. Yaşlı insanlar bizim kaplıcamıza geldiği zaman birçok hastalıklarından kurtularak memleketlerine geri dönüyorlar. Bu bizim en büyük sevincimizdir. Türkiye’de yaşayan herkesin bu kaplıcalara ihtiyacı var.

İŞADAMLARI TERMAL YATIRIMLARA YÖNELMELİ

İşadamlarımızın termal tesislere yaptıkları yatırımları yeterli buluyor musunuz?

İşadamları maalesef sahillere, denizlere yatırım yapıyor. Bu konuda işadamlarının bilinçlendirilmesi gerekir. İşadamları da termal yatırımlara yönelmelidir. Gerekirse devletimiz de işadamlarını teşvik etmelidir. Türkiye’de yatırım yapılabilecek çok termal bölge var ve bu termal bölgelerin çoğu atıl vaziyettedir. Kaplıca sularının da petrolden bir farkı yoktur. Bu yüzden kaplıca sularına da gereken önem verilmelidir. Bursa Uludağ’da termal su kaplıcalarının olduğu yerler bazı firmalar tarafından parsellenmiş. Kaplıcalar için belirli bir bedel ödeyerek lisans alan firmalar var. Lisans alan firmalara da 1 yıl içinde yatırım yapma zorunluluğu uygulanması gerekir. Aksi takdirde normal fiyata alınan lisans belgesi fahiş fiyatlara satılabilir.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.