BİZİM İŞİMİZ KONUT ÜRETMEK

Öncelikle bize kendinizi tanıtır mısınız?

Ben Taşyapı İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Emrullah TURANLI. Rize İkizdere doğumluyum. Şu anda 14.000 konut inşaatı bulunan bir insanım. Bizim işimiz konut üretmek. Siyasi bir kimliğim yok. Bugüne kadar kimseye ihanet etmedim. Verdiğim her sözü tuttum. Babam ağa değil, dedem paşa değil. Babam madencilikle, bense inşaat işleriyle uğraşırım. Bugüne kadar bürokrasilerden çok zarar gördüm ve görmeye de devam ediyorum.

HAKKIMDA İFTİRA YAZILARI YAZILIYOR

Bu sıkıntılarınızdan biraz bahseder misiniz?

Ben medya kuruluşları tarafından da bugüne kadar birçok iftiraya maruz kaldım. Tanımadığım insanlarla adımı kötüye kullanıyorlar. Hakkımda yazılan yazılar yüzünden kamu kuruluşları ile aramızda bazı sıkıntılar oluşmaya başladı. Hakkımda yazılan yazıların bana zararı değil yararı oldu. Aksine olan medya kuruluşlarına oldu. Benim yaptığım konutlardan ev alan insanlar benim dürüst bir insan olduğumu bildikleri için hakkımda yalan yanlış yazılar yazan basın kuruluşlarının gerçek yüzünü tanımış oldu. Sırf bu yüzden TOKİ’den aldığım ihale hiçbir sebep gösterilmeksizin iptal edildi. Karayolları Genel Müdürlüğü’nde de aynı durum oldu. Ben İstanbul Ataköy’de TOKİ’den ihalesini aldığım işe en yüksek fiyatı verdim. Metrekaresi 350 $ olarak belirlenen sözleşmeyi çöpe atıp maliyeti 1200 $’a çıkardım. Buna rağmen işim iptal edildi. Bana neden zulüm yapılıyor? Bana “Şantiyenize verilen şifai talimata uymadığınızdan dolayı işiniz iptal edilmiştir.” diye yazı gönderdiler. Halbuki bu olayların medyada hakkımda çıkan yalan haberlerle hiçbir ilgisi yok. Ülke ekonomisi bozulduğu zaman bizim işlerimiz de bozulur. Düzeldiği zaman bizim işlerimiz de düzelir. Bu konuda herkes dertli. Bazen çok üzülüp kendi kendime; “Ben bu ülkeye bir daha iş yapmayacağım, bu ülkeden gideceğim” diyorum.

BÜROKRASİ İŞADAMLARININ ÖNÜNÜ AÇMALI

Peki bu sorunların çözüme ulaşması için neler yapılmalıdır?

Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN Bey ve bakanlarımız bizi çağırıp dertlerimizi dinlesin. İstihdama giden yol işadamlarından geçer. İşadamlarının önünü de bürokrasi açmalıdır. Fakat ülkemizde bürokrasi canımıza okuyor. Bizim işimiz ülkemize kaliteli ve çağdaş yatırımlar yapmaktır. Bu konuda en büyük sıkıntımız ise bir iş yaparken kamu kuruluşlarından izin almaktır. Ayrıca medya kuruluşlarının da tarafsız olması gerekir. Ülkemizde tarafsız basın olsaydı bu kadar ıstırap olmazdı. Kalemler kişiye göre yazarsa gelecek nesil harap olur.

İŞADAMI MEMLEKET HAMALIDIR

İş adamlarımızın ülkemiz için önemini anlatabilir misiniz?

Devleti dolandıran, paralarını yurtdışına kaçıran adam işadamı değildir. İşadamı adı üstünde iş yapan ama doğru iş yapan insandır. İşadamından kötülük gelmez. İşadamları birbirlerine ihanet etmez. Biz legal iş yapmaya çalışıyoruz. Dünyada ticaret yapmak kadar legal bir iş yok. Mesela ben 15.000 kişiyi çalıştırıyorum. Bu ülkede benim gibi 1.000 tane işadamı var. Eğer bir ülkede işadamları yoksa o memleketin sonu kötü demektir. İşadamı devletle milleti birleştiren çimento gibidir. Devletten hiçbir şey talep etmeyen aksine devlete ekonomik katkılar sağlayan memleket hamalıdır.

KÜLTÜREL KAYNAŞMALAR OLMALI

Son olarak Türk halkına neler söylemek istersiniz?

İyiler kötülerden, kötüler iyilerden ibret alır. Halkımızın da birbirine bağlı olması gerekir. Dil, din, ırk ayrımı gözetmeksizin kültürel kaynaşmalar olmalıdır. İnsanları dini ve milli duygularıyla yargılayarak hiçbir yere varamayız. Benim imkanım olsa bu ülkeye caminin yanı sıra havra ve kilise de yapardım. Globalleşen dünya ile yarışmak, diğer dünya ülkelerinin de dini ve milli yaşantılarını tanımamız gerekir. Örneğin ben Avrupa’da ve Amerika’da gördüğüm yapıları Türkiye’de de yapmaya çalışıyorum. Ülkeme otel, residence, plaza ve alışveriş merkezleri kazandırmak istiyorum. Eğer ben çağdaş davranmasaydım bugün tek düze ve yap-sat şeklinde apartmanlar yapan bir müteahhit olurdum.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.