Farklılık ayrıntılarda saklıdır
Varyap İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman VARLIBAŞ, Varyap İnşaat'ın başarılarını ve hedeflerini anlattı.
MEHMET SAFA CANAT - HASAN CANAT / İSTANBUL

32 YILLIK TECRÜBE

Varyap İnşaat kaç yılında kuruldu ve bugüne kadar neler yaptı?

Varyap İnşaat 1976 yılından beri inşaat sektörü içerisinde olan bir ailenin daha sonra şirketleşerek büyüyüp, holding haline gelen grubun bir firmasıdır. 1976 yıllarında babam Mehmet Varlıbaş inşaat işleriyle meşgul oluyordu. O zamanlar ben Çaykur’da çay fabrikasının müdürlüğünü yapmaktaydım. 1980 yılına kadar devlet görevlisiydim. 30 Ağustos 1980 yılında görevimden istifa ederek ayrıldım. Babam Mehmet Varlıbaş ile birlikte inşaat sektöründe faaliyet göstermeye başladık. Türkiye’nin değişik bölgelerinde çok değişik inşaat işleri yaptık. Taahhüt işleri yaptık.. Dağ-bayır dolaştık. Ben size bununla ilgili bir anımızı anlatayım. 12 Eylül Harekatı öncesinde Kenan Evren Paşa Türkiye’nin değişik bölgelerini gezerken Şanlıurfa bölgesini de geziyordu. Hudut bölgesinin yakınlarında kaçakçılık ve anarşinin yapıldığını tespit etmişlerdi. Türk Elektrik Kurumu’nun o zamanki adıyla T.E.K.’in Adana Bölge Müdürü’ne bu konuda talimat verilmişti. Yılbaşına kadar çok kısa bir sürede o bölgenin aydınlatılmasını istiyorlardı. Biz de Adana ve Şanlıurfa taraflarında elektrik işleri yapıyorduk. T.E.K. Adana Bölge Müdürü bu durumu bana iletti. Fakat o zamanlar ihtilal dönemi ülke karışık olduğu için inşaat sektörü sıkıntı içerisindeydi. O zamanki malzeme ve teknik eleman bakımından düşünürsek oldukça büyük bir ekipman ve özveri isteyen bir işti. Ama şükürler olsun biz yılların verdiği deneyimle o işten alnımızın akıyla çıktık. Yılbaşına kadar 66 km’lik yolun aydınlatma işini başarıyla bitirdik. Yani hayatımızı tırnaklarımızla kazıyarak, kimsenin yapmaya cesaret edemediği işleri kısa sürelerde yaparak bu duruma geldik. Klasik müteahhitlik çizgisi dışında, nitelikli know-how gerektiren birçok proje gerçekleştirdik. Bunların büyük bir kısmında da yabancı kuruluşlar ile ortaklıklar yapmak suretiyle farklı kurum kültürlerini ve iş modellerini grup bünyesine kattık. Bu gerçekten gerek yönetim olarak biz gerekse çalışanlarımızın bakış açılarını çok değiştirdi. Farklılık yaratma stratejisi ile artık önümüze bakıyoruz. Her projemizde mutlaka ilkleri, Türkiye için kazanım olacak metot, uygulama ve tasarımları kullanmaya gayret ediyoruz. Varyap, bu özelliğiyle sektördeki birçok firmadan farklılık gösteriyor bana göre. Otuz yılı aşkın iş tecrübemizle, Türkiye ekonomisine sağladığı katkılarıyla gurur duyduğumuz projelerimizle bugünlere kadar gelmenin mutluluğunu yaşıyoruz. “Dünyada bırakılacak en büyük eser insana ve insanlığa hizmettir” felsefesi ile çalışarak daima en güzeli ve en iyiyi hedefledik. Bugün yaklaşık bin çalışana istihdam sağlayan bir şirketler topluluğu olarak deneyimli ve birikimli kadroları ile iş alanlarında ilklerde olma kararlılığı ile halen canla-başla çalışıyoruz. “Farklılık ayrıntılarda saklıdır” ilkemizle dürüst, titiz ve kararlı çalışıp muhataplarımızın güvenini kazanarak bu günlere geldik. Ülkemizin kalkınmasında şirketlerimizin katkıları esas mutluluk ve gurur kaynağımızdır ve bunun için çalışmaya devam edeceğiz.

HASILAT PAYLAŞIMI TOKİ'NİN İCADI

Sayın Varlıbaş Varyap İnşaat’ın gelecekteki hedefleri nelerdir?

Bizim hedeflerimiz her zaman büyük ve hayal üstü projeler olmuştur. Bu hedeflerden hayata geçirmek istediğimiz projelerden bir tanesi de UpHill Court projesidir. Bunların bir tanesi Ataşehir’de, diğeri ise Bahçeşehir’dedir. Bu proje Varyap Varlıbaşlar ve Teknik Yapı Ortak Girişimi olarak, en iyi şartlardaki teklifi biz verdiğimiz için iş bizde kaldı. TOKİ, atıl durumda bulunan arazileri bu şekilde ihale ederek, talipleri yarıştırıyor, kendisi hiçbir risk almıyor, masrafı müteahhide yüklüyor, ama karı paylaşarak iyi bir yöntemle bu işleri yapıyor. Bizim buradaki arsanın ekspertiz değeri, 57 trilyon olmasına rağmen, biz bu arsayı 136 trilyon 400 milyar liralık bedelle aldık. Üzerinde geliştirdiğimiz proje ve oluşturduğumuz artı değerle gördük ki, devletin kazancı 200 trilyon civarında olacak. Bu projemiz de Toplu Konut İdaresi’nin hasılat paylaşımı modeliyle yapılan bir projedir. Hemen belirteyim ki; Bu projelerden elde edilen gelirler ile de TOKİ, Türkiye’nin değişik bölgelerinde fakir-fukara insanlara sosyal amaçlı konutlar yapmaktadır. TOKİ çok akıllıca bir yol izleyerek, hem proje geliştirerek, hem de şartname ve sözleşmelerini yaparak böyle bir kaynağa ulaşmışlardır. Bu kaynak sayesinde bugün Türkiye’de yaklaşık 250.000 konutun temeli atılmıştır. Hasılat paylaşımı, TOKİ'nin ekonomiye kazandırdığı bir sistemdir.

İNŞAAT SEKTÖRÜ LOKOMOTİF SEKTÖRDÜR

Toplu Konut İdaresi’nin başlatmış olduğu konut sektörünün inşaat sektörüne neler kazandırdığı hakkındaki görüşlerinizi alabilir miyiz?

İnşaat sektörü ekonominin lokomotif sektörüdür. Bu lokomotif sektör iyi bir şekilde hareket ederse beraberinde birçok sektöre de istihdam sağlar. İnşaat sektörü bünyesi itibariyle 200’den fazla yan sektöre de olanak ve istihdam sağlayan bir sektördür. Bu lokomotifin Türkiye’de hayata geçmesine büyük ölçüde TOKİ sebep olmuştur. İnşaat sektörünün büyümesi ile yan sektörlerde de büyüme olmuştur. Bu da ülke ekonomisinin daha istikrarlı ve güçlü olmasına neden olmuştur.

TÜRK MÜTEAHHİTLERİ DENEYİMLİ

Türk müteahhitleri TOKİ’nin yurtdışı projelerde de kendilerine öncülük yapmasını istiyorlar. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Toplu Konut İdaresi’nin en büyük görevi; Türkiye’de konut sahibi olamayacak insanları konut sahibi yapabilmek için strateji geliştirmektir. Bunu da hasılat paylaşımı modeliyle kaynak elde ederek, kentsel dönüşüm projeleriyle yapıyor. Türk müteahhitleri zaten kendi vizyonlarıyla, değerleriyle ve kendi başarılarıyla dünyadaki bütün müteahhitlerle rekabet halindedir. Türk müteahhitleri o teknolojik ve finansal yapıya, bilgi ve beceriye sahiptir.

TOKİ SOSYAL KONUTLAR ÜRETİYOR

Peki Süleyman Varlıbaş olarak TOKİ’yi nasıl tanımlarsınız? TOKİ bugüne kadar neler yaptı?

TOKİ, gerçekçi olmak gerekirse mevcut hükümetin adeta ayağa kaldırmış olduğu, Sayın Başbakanımızın ve kurumun başındaki Sayın Erdoğan BAYRAKTAR’ın özverili çalışmaları ile bugün ülke ekonomisinin lokomotifi olan inşaat sektörünü tekrar şahlandıran bir kurum özelliğindedir. 2002 Kasım ayından önce bu kadar gündemde miydi bu kurum? Ya da 1980 sonrasındaki son 20 seneye bakın. Bugün TOKİ, adeta o geçen 20 senede yapılmayan konut hamlesini 2003-2006 arsındaki 3 senelik zamanda, son derece akılcı ve başarılı uygulamalarla başlatmış ve halen başarıyla devam ettirmektedir. Türkiye’ye, daha önce benzerini görmediğimiz ve özellikle kamu, devlet için son derece karlı bir inşaat yönetim modeli olan “gelir paylaşımı modeli”ni getirmiş ve bugün sosyal konut üretmek için kendi kaynağını kendi yaratan bir kurumdur. Türkiye’nin hemen hemen her ilinde sosyal konutlar üretmekte ve bununla birlikte yaklaşık 1.000.000 kişiye direk ve dolaylı istihdam sağlamaktadır. Dile kolay. Bunlar kolay işler değil, gerçekten cesaret ve irade ister böyle yükün altına girmek. Bu yüzden başta Sayın Başbakanımız’ı ve Sayın Erdoğan BAYRAKTAR’ı ve onun nezdinde tüm TOKİ idaresini tebrik etmek gerekir diye düşünüyorum.

VATANDAŞLARIN TOKİ'YE ÖDEDİĞİ PARA BOŞA GİTMİYOR

Türk halkına konut sahibi olma konusunda neler tavsiye edersiniz?

Vatandaşların şu konularda dikkatli olmaları gerekir. Hangi projeyi kimler yapıyor, nasıl yapıyor? Bu insanlar daha önce neler yapmışlar? Arkalarında devlet güvencesi var mı? Bu çok önemli bir ayrıntıdır. TOKİ’nin hasılat paylaşımı modelinde vatandaşın ödediği para boşa gitmiyor. Çünkü para firmanın değil devletin yani TOKİ’nin hesabına yatıyor. Müteahhit o oluşan fondan yaptığı konut kadar para alıyor. Bu da müteahhidin ihaleyi alırken yaptığı sözleşmede bulunan bir maddedir. Vatandaşlarımız da konutların ne zaman biteceğini, kimin yapacağını biliyor. Paralarının boşa gitmeyeceğini anlayınca da TOKİ projelerine daha sıcak yaklaşıyorlar. O yönden TOKİ projelerinde vatandaşımızın gönlü rahat olsun.

UYARI: YUKARIDAKİ RÖPORTAJ SADECE MEDYA ÇALIŞMASIDIR. ERCİYES GRUP OLARAK BU ŞİRKETLE HİÇBİR TİCARİ BAĞIMIZ YOKTUR.